31 Mart 2012 Cumartesi

TOPLUMLARI GELECEĞE TAŞIYAN, HAYATTA KALMAYI SAĞLAYANLARDIR

Tarih, yok olmuş canlılarla, yok olmuş türlerle, yok olmuş topluluklarla, yok olmuş dillerle doludur. Bugün var olanlar, ayakta kalmak için mücadele edebilmiş olanlardır, sahip çıkılmış, korunabilmiş olanlardır. Şehitler hakkında edebiyat yaparken ve politika yürütürken, bu gerçek göz önünde tutuluyor mu? Politikacıların, din bezirganlarının, kimi edebiyatçı ve gazetecilerin, “şehit” ve “fedai” kavramlarını körü körüne kullandıklarına çok rastlıyoruz. Şehitlik, fedakarlık gibi durum ve davranışlar, insanlara, yalnız başına ve neredeyse amaçmış gibi sunulmamalı ve insan hayatını değersiz göstermekten kaçınılmalıdır. İnsan, toplum ve vatan sevgisi, intihara ya da aynı anlama gelebilecek davranışlara özendirmeden de ele alınabilir. Körü körüne canını sunan, tehlikeye atan insan yerine teknik öğrenen, bilimsel davranan, bilgisini, deneyimini artıran, bunları toplum yararına kullanabilen, kendini ve toplumunu geliştirip, yarına daha iyi taşıyabilen insan davranışları örnek gösterilmelidir.

Hiç yorum yok: