24 Ocak 2011 Pazartesi

D’NİN EVRİMİ

D sesinin, dillerde, kuzeyden güneye, doğudan batıya, geçmişten bugüne doğru “y” sesine evrildiği bir çok örnek vardır:

Rusça’da evet, “da” iken,
Almanca’da, ‘ja” (ya okunur),
İngilizce’de “yea” sözcüklerini görüyoruz.

Türkçe “ayak” sözcüğü,
Eski Moğolca’da “padak”, iken,
Türkçe”de tarih boyunca, “adak” sözcüğünden evrimleşerek,
“ayak” olmuştur.
Yakutça’da ise “atah” biçimini almıştır.

“Adım” sözcüğü de, ayak ile aynı kökten gelmektedir. Bunda “d”, aynı kalmıştır.

Türkçe’de “d” sesi, “y” dışında, “t”, “z”, “r” seslerine de evrilir. Bunlar, özellikle kuzey lehçelerinde görülür.

16 Ocak 2011 Pazar

YIL – YULE – CIL – ILIOS – ALİ

Yıl kelimesi ile bir güneş çevrimi anlatılır. Dünyanın, güneş etrafındaki turunu tamamladığı zamandır; yıl. Pagan inançlarının hepsinde bu döngünün bitimi ve yeni döngünün başlangıcı törenlerle kutlanır.

Buna, Keltlerde “yule” denir, Türklerde “yıl”. Kırgızlar “cıl”, Kazaklar “jıl”, Uygurlar “jil”, Azeriler “il” derler.

Yıl, güneş etrafında dönüştür. Güneş, Yunanların “Ilios”udur, Aleviler için “Ali”nin simgesidir.

Yeni yıl bayramlarında eski yılı saçlı, sakallı, yaşlı bir adam simgeler; yeni yılı da yeni doğan bir çocuk. Pagan / şaman inancındaki tüm halklarda bu simgeler bulunur. Halka halinde danslar yapılır buna, orta Avrupa’da “hore”, Türkiye’nin Karadeniz bölgesinde “horon” derler. “Hore ruz”, güneş günü demektir.

5 Ocak 2011 Çarşamba

BOZKURT NE DEMEK?

Bozkurt, kamlık inancında mavi ışığın simgesidir. Pagan inançlarda simgelerin gerçek anlamı herkese açıklanmazdı. Boz (por) renk, kara ve akın karıştığı renktir. Ama, kara, hep siyah değil, ak da hep beyaz değildir. Kara yer ana; ak, gök babadır. Yerle göğün birleştiği an ufukta bir mavi ışık görünür, işte bu ışıktan da insan dünyaya gelir. Mitolojilerde içinde bozkurt geçen hikayelerde simgelenen budur. Zaten bozkurt, hep yaratılış öykülerinde geçer. Mavi ışık, doğumun, yeniden yeniden doğumun simgesidir. Elen ilinin Arkadia bölgesindeki Pelag halkının yaratılış efsanesinde de bu böyle geçer, Moğolların Gizli Tarihi’nde de, Türklerin Ergenekon’unda da.. Elle bozkurt işareti yapıp göğe tuttunuz mu, gökyüzündeki 15 derecelik açıyı ölçersiniz... Kamlar geçmişin doğabilim ve gökbilim uzmanları idiler ama bilgileri hep simgeler aracılığıyla kuşaklara taşıdırlar. İsa’nın yeniden doğuşu için yine mavi ışığı bekleyenler var. Bu inançlar binlerce yıl öncesine gidiyor. Yoksa ne kimsenin kurttan türediği var, ne de herhangi bir ırkın diğerine üstünlüğü...

4 Ocak 2011 Salı

NOEL BABA NEDEN KIRMIZI GİYER? YILBAŞI ÇİÇEĞİ NEDEN KIRMIZIDIR?

Noel Baba, pagan inançların Aralık bayramını Hristiyanlaştırmanın simgesi olmuştur. Bugünkü Fethiye’de bulunan ve eski zamanlarda adı Patara olan liman kentinde doğan Aziz Nikola, daha sonra Demre’de yaşamış ve ölmüştür. İsa’nın doğum günü olarak adlandırılan Noel bayramının da simgesi olmuştur.

Aralık bayramlarında (Şeb-i Yelda, Saturnalis, Yeni yıl kutlaması, Yule gibi) birlikte yemek yeme, paylaşma, dostlarla bir arada olma ve ihtiyaç sahiplerine yardım etme temaları görülür. Bu kutlamalar, uzun kış gecelerinin kısalmaya başlaması, günlerin uzaması nedeniyle doğan yeni güneşin şerefine düzenlenen kutlamalardır. Aziz Nikola, yaşamı süresince, çevresine iyilik eden, hediyeler veren, yardım eden biri olarak tanınmıştır. Onun hakkında, geceleri evlenme çağındaki fakir kızların pencerelerine drahoma paraları bıraktığı da yazılır. Bu davranış, Aralık kutlamalarının ruhuna uygun olduğu için, aziz Nikola da Noel’in simgesi olmuştur.

Daha sonra insanoğlunun parlak ticarî zekası bugünkü noel baba imajını üretti ve onu markalaştırdı.

Peki Noel baba neden kırmızılara büründürüldü?

Aziz Nikola herhalde sokaklarda o komik kırmızı giysilerle gezmiyordu!

Kırmızı, 21 Aralık gündönümü nedeniyle yapılan Aralık bayramlarının sembol rengidir. Çünkü 22 Aralıktan itibaren gündüzler uzamaya başlar dolayısıyla bu, “güneşin zaferidir”. “Yeni güneş doğumu” nedeniyle Şeb-i Yelda’da karpuz yenir, kırmızı yiyecekler tüketilir. Saturnalis’te kırmızı frig şapkaları giyilir (Noel babanın başındaki). Kırmızı, güneşin sembolüdür. Noel bayramı da aslında bu eski “yeni güneş doğumu” bayramlarından ilham alınarak formüle edildiği için, kırmızı renk hakim kılınmıştır.

Yılbaşı çiçeğinin kırmızı olmasının nedeni de budur.

3 Ocak 2011 Pazartesi

TÜRKÇE YÖN EKLERİ (evrilmeleri)

Türkçede yön belirten ekler en erken yazı evrelerinde şu şekildedir:
-garu
-ru
-kerü

bu ekler evrimleşerek değişmiştir. Örneklerle inceleyebiliriz:

Yukarı "yokġaru"’dan evrilmiştir.
Aşağı, "aşġaru"dan, Dışarı “taşġaru”’dan evrilmiştir. Çağataycada; tiś – tiśka – tiśkaru biçimlerindedir.
Taşra sözcüğü de dış kesim anlamındadır, “dış” sözcüğünün eski biçimi olan “taş” sözcüğünden türemiştir.
İçeri / içre, “içġärü”dan evrilmiştir.
Geri, eski Türkçe’de; “kerü / kirü” biçimindedir.
İleri, “ilkerü”den evrilmiştir, Azericede “iräli” biçimindedir.
İlerde, önde anlamında Çağataycada: il – ilge – elgeru bulunmaktadır.
Arka, “artkaru”dan evrilmiştir.
Ara, yerde ve zamanda mesafe anlamındadır, son hecede yine “r” sesi var.
Bura, “bu ara”dan evrilmiş olmalı. ,”u” sesi zamanla düşmüş.
Beri, “berü”den evrilmiştir.
Saru, sarı, "- doğru", "tarafında" demektir. Bugün sadece Kars dolaylarında kullanılır. "Sarmak" kelimesi de "saru"dan evrilmiştir. Eski kaynaklarda "sarumak" olarak geçer. "Yokuşa sarmak" deyimi de, "saru"nun "-e doğru" anlamının kalıntısıdır. "Yokuşa doğru (yönelmek / gitmek)" anlamındadır.

Peki “garu” ne demektir?
Eski metinlerin incelenmesinde, “yeri” anlamında kullanımı görülür.

SUFFIXES DE DIRECTION EN TURC (et ses évolutions)

-garu / -ru / -kerü désignent de direction en turc comme le mot “vers” en français. Ces suffixes ont connu des changements dans le temps et dialectes:

Yukarı (haut) = yuk–arı (haut + vers) vient du "yokġaru"
Dışarı (dehors) = dış–arı (dehors + vers) évolué du mot “taşġaru”, tiś – tiśka – tiśkaru (en tchaghataï)
Taşra (province) = taş-ra, "taş" est l'ancienne forme du “dış”
İçeri / içre (dans, dedans) = iç-eri (dans + vers) vient du “içġärü”
Geri (arrière, derrière) vient du “kerü / kirü”
İleri (avant, en avant) il-eri (ultérieur + vers) vient du “ilkerü”, en azerbaïdjanais, c’est iräli.
İlerde, önde (avant, en avant) il – ilge – elgeru (en tchaghataï)
Arka” (derrière) vient de “art + karu” (derrière + vers)
Ara: place, distance, terre, espace, mi-temps, intervalle...
Bura (ici) = Bu+ara (Cette + place) La voyelle “u” est disparu par le temps.
“Bu ara” est employé aujourd’hui signifiant “à ces jours”
Beri (direction proche) en ancien turc: berü
Saru, sarı, (vers)

1 Ocak 2011 Cumartesi

DÜNYANIN DÖNÜŞ HIZINI DEĞİŞTİREN BARAJ

Çin’deki Üç boğazlar, (Sanxia / Three Gorges) barajı dünyanın dönüş hızını değiştirmiş olabilir mi? Dünya 2010 yılında bir saniye daha hızlı döndü. Uzmanlar dünyanın dönüş hızındaki artışı bu barajın etkisine bağlıyor. Bu devasa barajın yüksekliği 101 m. taban genişliği 115 metre. 2010 Temmuz’unda bölgedeki aşırı yağışların zorlamasıyla baraj kapakları bir süre açılmıştı ve dev dalgalar ortaya çıkmıştı.

Ekonomik çıkarlar gözetilerek inşa edilen baraj nedeniyle 1 milyondan fazla insan yerinden olmuş, göç ettirilmişti. Dahası, baraj, bir çok arkeolojik bölgeyi sular altında bırakmış, insanları uzak ve yakın tarihlerinden koparmıştı.

Doğa, tabii ki buna cevap verecekti; ekonomik hırsla atılan bu adımın karşılığında, dünyanın dönüş hızını artırdı.

Doğanın bu tür karşılıkları arttıkça politikada da, çevreyle ilgili hiçbir konunun ülkelerin iç işleri sayılmaması gerektiği daha çok gündeme gelecek.